Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr – Cumhuriyet’in 100’üncü yılında tüm Türkiye’ye 3 kupa birden kazanmanın gururunu yaşatan ve dünya sıralamasında 1 numaraya yükselen ‘Filenin Sultanları’, 7’den 70’e herkese voleybol sevgisi aşılamayı başardı. Melissa Vargas‘tan Ebrar Karakurt‘a, kaptan Eda Erdem Dündar‘dan Hande Baladın ve Zehra Güneş‘e neredeyse tüm takımın birer birer yıldızlaştığı 2023 yazında ablalarını örnek alan minik kız çocukları ve ailelerinin kafasında ise aynı soru var: Voleybol ya da basketbol gibi sporlar gerçekten boy uzatır mı? ‘Filenin Sultanları’nın en eskilerinden orta oyuncu Kübra Akman’ın 2 metre, Milli Takım için kendi pozisyonundan feragat edip pasör çaprazlığından smaçörlüğe geçiş yapan Ebrar Karakurt’un 1.96 santimetre, babası hentbol oyuncusu olan ‘Malatyalı Melisa’ lakaplı Melissa Vargas’ın voleybola henüz 6 yaşında başlaması ve boyunun 1.94 santimetre olması da eklenince voleybolun ya da diğer takım branşlarının gerçekten boy uzatıp uzatmadığı sorusu merak konusu oldu. İşte akıllardaki sorunun bilimsel cevabı.
Ebrar Karakurt’un röportaj verirken bacaklarını ayırarak boyunu kısalttığı Türkiye’yi gülümsetmişti.
VOLEYBOLUN BOY UZATTIĞI NE KADAR DOĞRU?
Voleybol sporu, boyla ilişkilendirilen branşlardan biri. Başka bir deyişle çoğu voleybolcu gerçekten uzun boylu. Ayrıca birçok kişi voleybolun zamanla boyunuzun uzamasına yardımcı olduğuna inanıyor. Ancak bu iddia aslında pek de doğru değil.
Voleybol gibi takım sporlarıyla boy uzaması arasında güçlü bir ilişki olduğunu öne süren çok sayıda çalışma var. Bazı spor uzmanları bu ilişkiyi hipofiz bezlerinin ve vücudun uzun kemiklerindeki büyüme plakalarının uyarılmasıyla açıklıyor. Gerçekten de atlama ve zıplama gibi hareketler, büyüme plakalarını uyararak kan dolaşımı yoluyla besin ve oksijen tedarikini artırıyor. Sonuç olarak, büyüme için gerekli bir ön koşul olan daha fazla kemik dokusu üretiyorlar. Ve kaçınılmaz olarak ne kadar çok sıçrama yapılırsa, büyüme plakları tarafından o kadar fazla kemik dokusu sağlanıyor. Ancak tüm bunlar, voleybol gibi çok fazla sıçrama gerektiren sporları düzenli olarak oynamanın, yirmili yaşlarınızın oldukça üzerinde olsanız bile boyunuzun uzamasına yardımcı olacağı anlamına gelmiyor.
Milli liberolar Simge Aköz ya da Gizem Örge gibi boyu diğer voleybolculara göre daha kısa olan sporcuları hatırladığımızda voleybol ya da diğer sporların çok da etkin bir boy uzamasına sebep olmadığı da aslında ortada olan ve gözden kaçan bir gerçek.
GENLERDEN SONRA EN ÖNEMLİSİ BESLENME
Günümüze kadar yapılan çalışmalar boy uzunluğunun yüzde 80 oranında genlerden, geri kalanının da çevresel faktörlerden etkilendiği gösteriyor. Ancak burada da hangi genler sorusu akla gelse de bu sorunun net cevabı olmamakla beraber yaklaşık 700 farklı genin bu metabolizmada rol aldığı düşünülüyor.
“Çevresel faktörlerin en başında beslenmenin geldiği biliniyor” diyen Prof. Dr. Korkut Ulucan, “Bunun en çarpıcı örneği olarak İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanların Hollanda’yı işgali ve bu sırada uyguladıkları sert ambargo örneği verilebilir. Bu dönemlerde Hollanda da görülen yiyecek kıtlığıyla dünyanın ortalama en uzun bireyleri olan Hollandalıların bu özelliğini Danimarkalılara kaptırdığı görülmüştür. Ancak işgalin sonlanması ve ambargonun kalkmasıyla Hollanda tekrar dünyanın en uzun boy ortalamasını eline geçirmiştir. Özellikle beslenmenin anne karnından başladığı düşünüldüğünde hamilelik dönemi beslenmenin boy uzunluğundaki önemi de boy uzunluğunda etkili” diye konuştu.
‘PSİKOLOJİK DEĞİL, ANATOMİK GELİŞİMİ DE ETKİLER’
Sadece basketbol veya voleybolun değil, düzenli yapılan egzersizlerin ve spor antrenmanlarının da vücut gelişimine etkisinin çok yüksek olduğuna değinen Prof. Dr. Korkut Ulucan, “Özellikle çocukların gelişim dönemlerinde içinde bulunduğu yaş grubuna uygun gerçekleştirdikleri egzersiz veya spor antrenmanlarıyla sadece psikolojik gelişimlerinin değil, aynı zamanla anatomik gelişimlerinin de olumlu etkilendiği yapılan çalışmalarla ortaya kondu” bilgisini paylaştı.
“Hangi spor türlerinin, özellikle uzun boylu sporcuların daha başarılı olduğu basketbol veya voleybol gibi branşların boy uzunluğuna pozitif yönde eki ettiği net olarak bilinmiyor. Bu sporu daha uzun boylu bireylerin daha başarılı yapması bizlerde bu düşünceyi hakim hale getirdi ancak bu konuyla ilgili net verili yeteri kadar çalışma bulunmuyor. Ancak bizlerin içinde bulunduğu genel kanı zaten genetik olarak uzun boylu olmaya yatkın bireylerin küçük yaşlarda bu tip sporlara yönlendirilmesinin sanki bu spor türünün boy uzamasında daha etkin olduğu kanısını oluşturuyor.” – Prof. Dr. Korkut Ulucan
Melissa Vargas, CEV Kadınlar Avrupa Voleybol Şampiyonası’nda kullandığı servisle voleybol tarihine geçmişti.
‘ÇAYCI HÜSEYİN’ ÖRNEĞİ
Günümüzde boy uzunluğunun etkileyen en önemli faktörün genetik-epigenetik etkileşim olduğunu söyleyen Prof. Dr. Korkut Ulucan, “Yani uygun gen kombinasyonları ile uygun beslenme ve egzersiz profilleri gibi epigenetik faktörlerin bir araya gelmesi gerekiyor. Bu nedenle anne ve babanın uzun boylu olması çocuklarının da yaklaşık boy uzunluğu hakkında bilgi veriyor. Bu bilgi zaten bizim günümüzde kullandığımız boy uzunluğu-genetik ilişkisinin temelini oluşturuyor” diyerek sözlerini şöyle noktaladı:
“Tek yumurta ikizleri ve evlat edinme olgularındaki bilgiler boy uzunluğunun genetik etkilerinin ön planda olduğunu gösteriyor. Bu konuda çarpıcı bir örnek vermek isterim: ‘Çaycı Hüseyin’ karakteri ile daha yakından bildiğimiz akondroplazi hastalığı. Bu hastalıkta FGFR3 adı verilen bir gende bulunan bir mutasyon bireylerde uzun kemik oluşum metabolizmasını etkiliyor. Bu bireyler normalden daha kısa boylu oluyor. Veya bir başka örnek de genetik olarak bazı büyüme hormonu metabolizmasında farklılık olanların daha uzun boylu olmasıdır. İstisnai durumlar da bulunmakla birlikte boy uzunluğunun genetik-epigenetik yönü çok daha baskındır.”